Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik,
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Tarım Kredi Genel Müdürü Ayhan Karayama,
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Selahattin Külcü ve Türkiye Kooperatif, Ticaret, Eğitim ve Büro İşçileri
Sendikası (Koop-İş) Başkanı Eyüp Alemdar’ın katılımıyla, Türkiye Tarım Kredi
Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü ile Koop-İş Sendikası arasında
2017-2019 yıllarını kapsayacak ve 4 bin 200 çalışanı ilgilendiren Toplu İş
Sözleşmesi imzalandı.
"Yaşanan krizde ne Rus çiftçisi ne Türk
çiftçisinin bir kabahati yok"
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği
Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşen imza töreninin ardından gazetecilerin
sorularını cevaplayan Bakan Çelik, bir gazetecinin, "Türkiye ile Rusya
arasındaki gıda konusuyla ilgili kriz hala aşılamadı mı?" sorusu üzerine,
"Rusya ile yaşadığımız bir kriz vardı, o kriz neticesinde 21 ürüne yasak
getirildi. Bu 21 ürünün 5’i geçtiğimiz aylarda serbest bırakıldı, tarımsal ürün
olarak 3’ünü de son ziyaretimizde brokoli, karnabahar ve kesme çiçek, üç ürün
de geçtiğimiz hafta serbesti getirildi böylece 8 ürün serbest kaldı böylece 13
ürünün yasağı devam ediyor. Bunun bir anlamı da yok, yani Dünya Ticaret Örgütü
(WTO) ve genel kurallar çerçevesinde böyle bir yasaklama söz konusu olamaz,
hukuki değil yani bu yasaklamalar. Ayrıca Türkiye bu ürünlerini yine satmaya
devam ediyor, bu ürünler Rusya pazarına giriyor ama üçüncü ülkelerden giriyor.
Biz şimdi bazı ülkelerde bir sattığımız domatesi on sattığımızı görüyoruz.
Geçmişte bir birim alan ülke şu an on birim alıyor ve bu birim direk Rusya’ya
ulaşıyor. Biz diyoruz ki; Rus piyasasının ihtiyaç duyduğu bu ürünler eskiden
olduğu gibi direk olarak bu normalleşme süreci de artık tamamlandığına göre
aynen devam etsin fakat bu 13 üründe henüz gerçekleşmiş değil. İkincisi, bu
yaşanan krizde ne Rus çiftçisi ne Türk çiftçisinin bir kabahati yok.
Ülkelerimizin toplumda gelir düzeyi en düşük olan ve en zahmetli meslek olan
çiftçilere bir bedel ödetmenin de doğru olmayacağı inancı içerisindeyiz"
şeklinde konuştu.
"Rusya’nın bu 13 ürüne kısıtlamayı
kaldırmasını bekliyoruz"
Bakan Çelik, Rusya’dan 3 milyar doların üzerinde
ithalat yapıldığını söyleyerek, "Onlar da bizden 1 milyar dolarlık bir
ithalat gerçekleştiriyorlar. Yani bu da bizim aleyhimize yönelik bir durum.
Bizim ağırlıklı ay çiçek yağı ve başta hububat, buğday olmak üzere ciddi bir
ithalatımız var, bizim sattıklarımız da meyve sebzeler. Bunun artık iki ülke
arasında mesele olmaması gerektiğini söylüyoruz fakat henüz 13 ürünle ilgili
sorunu çözemediğimizi de görüyoruz. Son günlerde Ekonomi Bakanlığımızın almış
olduğu Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde yayımladığı bazı kararlar var bunlar
tamamen ihracat ve ithalatçıların talepleri doğrultusunda şekil alıyor yoksa
ülkelerin durumuna göre değil. Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde ithal etmek
istediğiniz ve burada ürüne dönüştürüp satmak istediğiniz ürünleri nereden
alacağınızı bildiriyorsunuz o bildirime göre Ekonomi Bakanlığı ülkeleri yazıyor
yoksa Ekonomi Bakanlığı bizatihi kendileri ülkeleri yazmıyor bu çerçevede bu
konuda bir yanlış anlaşılma var. Bizim bir kısıtlama getirmemiz söz konusu
değil Rus ürünleriyle ilgili, böyle bir çabanın, bakı açısının içinde değiliz
ve bir an önce de Rusya’nın bu 13 ürüne kısıtlamayı kaldırmasını tekrar
beklediğimizi ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Bu kadar önemli bir konuyu, hassas bir
konuyu bu kampanyalara alet etmek hiç yakışı kalmamıştır"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın
Trabzon'da referandum ile ilgili yaptığı konuşmayı eleştiren Bakan Çelik,
kutsalları, değerleri ulu orta siyasete alet etmenin doğru olmayacağını
kaydederek, "Sayın Baykal ne amaçla söyledi bilemiyorum ama ne amaçla söylerse
söylesin netice itibariyle kullandığı kelime Peygamber kelimesi. Peygamberler
çeşitli ümmetlere gelmiştir, bizim Peygamberimiz son Peygamberdir dolayısıyla
burada Sayın Baykal gibi tecrübeli bir siyasetçinin çok daha seçici kelimelerle
propagandasını yapmasının doğru olacağı inancı içerisindeyiz. Yani
Peygamberimiz evetçilerin de hayırcıların da Peygamberidir, böyle bir şey
olabilir mi? Bu kadar önemli bir konuyu, hassas bir konuyu bu kampanyalara alet
etmek hiç yakışı kalmamıştır. Ben şahsen Sayın Baykal’a da yakışmamıştır, bu
kadar deneyimli bir siyasetçiye maksadı ne olursa olsun, hangi amaçla
söylenirse söylensin yanlış bir mecraya konuyu döktüğünü rahatlıkla
söyleyebilirim" değerlendirmelerinde bulundu.