İmamoğlu, Ayşe Arman'ı kapısını açarak karşıladı

TAKİP ET

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Ayşe Arman'a özel röportaj verdi. İmamoğlu, Arman'ı arabasının kapısını açarak karşıladı.

Reklam
Reklam

Hürriyet gazetesinden bir süre önce ayrılan ve artık kişisel web sitesinde röportajlarını yayımlayacağını duyuran Ayşe Arman, ilk röportajını Londra'da bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptı. İmamoğlu, röportaja gelen Ayşe Arman'ı arabasının kapısını açarak karşıladı.

AYŞE ARMAN'I ARABASININ KAPISINI AÇARAK KARŞILADIArm
an Ekrem İmamoğlu'nun kendisine gösterdiği nezaketi sosyal medya hesabından "Hepimize, kapı açanlarımız, nezaketle davrananlarımız çok olsun" notuyla paylaştı. İmamoğlu'nun bu hareketi sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük beğeni topladı.

DİLEK İMAMOĞLU İLE İLGİLİ SORULAR YÖNELTTİ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Türk mahallesindeki (Woodgreen) konuşmasını izleyen Ayşe Arman, gerçekleştirdiği röportajda İmamoğlu'na pek çok konuda sorular sordu. İmamoğlu'na en çok eşi Dilek İmamoğlu ile ilgili sorular yönelten Ayşe Arman samimi cevaplar aldı.

"RENCİDE EDEN YORUMLARI KINIYORUM"
İşte Ayşe Arman'ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı özel ropörtajdan önemli satırbaşları:
29 Ekim ve 10 Kasım'da sizi eleştirenler oldu. Konser yönettiniz ya, size "elitist" dediler. Sonra eşinizin kıyafetleri, bir kısım insana dert oldu. Onun giyimi üzerinden, "İşte Cumhuriyet kadını!" yakıştırmasıyla, toplumdaki ayrımcılığa, sizin de katkıda bulunduğunuzu söylediler. Cevabınız nedir?

"Bu kavram üzerinden bizi öven, benim ve eşimin tavrını, giyimini överken de, bir kısım insanı rencide eden her yorumu şiddetle kınıyorum! O yorumların hiçbirinde ben yokum. Cumhuriyet Bayramı kutlamanın, bir geleneği vardır. Yüzde 75'i, yüzde 80'i dış sermaye tarafından yapılmış bir binayı açmakla, "Cumhuriyet Bayramı kutladım!" diyemezsiniz. Bayram kutlamanın başka bir görevi, ağırlığı vardır. Coşkuyu arttırırsınız, insanlara milli duygularını hissettirirsiniz. Benim yaptığım tamamen bu. Biz, o kadar bir mutlu bayram kutladık ki. 10 Kasım'a gelince, o da özel bir gün, bize bu güzel ülkeyi emanet eden kurucuyu yasla değil, özlemle anmalıyız. Biz de öyle yaptık"

"BUNUNLA GURUR DUYUYORUZ, SAKLAMIYORUZ"
"Peki ya "İşte Cumhuriyet Kadını!" eleştirisi. Ona ne diyeceksiniz?"
"Cumhuriyet kadını" deyip birilerini aşağılayan yorumların hiçbirine katılmıyorum. Ama şu var: Benim eşim, Cumhuriyet kadını olarak hayatını geçiriyor. Ben de Cumhuriyet erkeği olarak. Bununla da gurur duyuyoruz. Saklamıyoruz, sakınmıyoruz. Hatta ben, "Cumhuriyetin projesiyim!" de diyorum."

"GİYİMLE KUŞAMLA CUMHURİYET KADINI OLMAZ"
Eşinizin kıyafetlerini görüp, kendisinin hiçbir zaman "Cumhuriyet kadını" olmayacağını düşünen başörtülü teyzeler olmuş mudur? Bu mantık size doğru olabilir mi?
"Bakın, o yorumlardan alınmış olabilir insanlar. Benim annem da alınmış olabilir. Ama doğru değil bu mantık. Sanki "Böyle giyinirsen Cumhuriyet kadınısın, öbür türlü giyinirsen değilmiş gibi!" Hayır! Tarlasında rençberlik yapan benim Anadolu ya da Trakya kadınım da Cumhuriyet kadını, eşim de Cumhuriyet kadını. Herkesin pozisyonu farklı. Giyimle- kuşamla, Cumhuriyet kadını olunmaz! Geçenlerde Kuzguncuk'ta bir genç kız geldi, "Giyimimden dolayı özür dilerim ama ben de bir Cumhuriyet kızı olarak size sarılmak istiyorum!" dedi. Türbanlıydı. Ben de, "Ne demek tabii" dedim. Sarıldık. Bunun videosu var ve kızcağız linç ettiler sosyal medyada. Çok fena. Bu toplum değişmeli, ama değişecek, göreceksiniz değişecek… Bakın, yıllarca toplumun değişim sürecini, kendi çıkarlarına kullanan siyasiler oldu. Sadece başörtüsü üzerinden bu ülke, 15-20 yıl siyasi mücadele verildi. Kimin yüzünden? Başörtüsüne anlamsız bir şekilde karşı çıkanların da yüzünden ama başörtüsünü siyasi bir bayrak olarak kullananların da yüzünden. Bu kavramların sonu gelmeli. Ben inanıyorum, gelecek de. Bütün bu anlattığım stratejinin içinde, o pozisyon üzerinden siyasi fayda üretmeyi zihninin kenarından bile geçirmeyen biriyim… Asla!"