Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, 24-25 Eylül zirvesinde Türkiye’ye ‘havuç-sopa’ yöntemine başvuracaklarını söyleyerek bir kez daha yaptırım diliyle konuştu. Oysa her fırsatta ‘diyalog’ diyen Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de AB’den beklentisi tarafsız ve objektif bir tutum belirlemesi.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, önceki günkü açıklamasında, birlik liderlerinin 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapacakları zirvede Türkiye konusunda ‘havuç-sopa’ yöntemine başvuracaklarını söyledi. Bu teşvik, olmazsa yaptırım mekanizması anlamına gelen bir yaklaşım. Ankara ise olası yaptırım yöntemine aynı şekilde karşılık vereceğini AB’ye şimdiden iletmiş durumda.
TEŞVİK VE YAPTIRIM
Zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanan Michel, basın mensuplarına yaptığı açıklamada toplantıyla ilgili “Dış politikamızdaki araçları belirleyeceğiz, bir havuç ve sopa yaklaşımı; ilişkileri geliştirmek için hangi araçları kullanalım, eğer saygı görmezsek hangi araçları kullanalım. Saygı görmek istiyoruz” dedi.
AB, Doğu Akdeniz krizinde üyesi olan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne destek veren açıklamalar yaparken Türkiye, ‘havuç ve sopa’ politikasından ziyade daha objektif ve tarafsız bir yaklaşım bekliyor. Başından beri diğer aday ülkelerden, olumsuz anlamda farklı bir muamele gören Türkiye’nin AB’den diğer beklentileri ilişkilerin ve üyelik müzakerelerinin iç siyasi güdülerden arındırılarak yürütülmesi, gümrük birliğinin modernizasyonu ve vize muafiyeti. Bu unsurlar Türkiye ile AB arasında anlaşılarak kâğıda dökülen göç krizi odaklı 18 Mart mutabakatında da yer alıyor.HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, önceki günkü açıklamasında, birlik liderlerinin 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapacakları zirvede Türkiye konusunda ‘havuç-sopa’ yöntemine başvuracaklarını söyledi. Bu teşvik, olmazsa yaptırım mekanizması anlamına gelen bir yaklaşım. Ankara ise olası yaptırım yöntemine aynı şekilde karşılık vereceğini AB’ye şimdiden iletmiş durumda.
TEŞVİK VE YAPTIRIM
Zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanan Michel, basın mensuplarına yaptığı açıklamada toplantıyla ilgili “Dış politikamızdaki araçları belirleyeceğiz, bir havuç ve sopa yaklaşımı; ilişkileri geliştirmek için hangi araçları kullanalım, eğer saygı görmezsek hangi araçları kullanalım. Saygı görmek istiyoruz” dedi.
AB, Doğu Akdeniz krizinde üyesi olan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne destek veren açıklamalar yaparken Türkiye, ‘havuç ve sopa’ politikasından ziyade daha objektif ve tarafsız bir yaklaşım bekliyor. Başından beri diğer aday ülkelerden, olumsuz anlamda farklı bir muamele gören Türkiye’nin AB’den diğer beklentileri ilişkilerin ve üyelik müzakerelerinin iç siyasi güdülerden arındırılarak yürütülmesi, gümrük birliğinin modernizasyonu ve vize muafiyeti. Bu unsurlar Türkiye ile AB arasında anlaşılarak kâğıda dökülen göç krizi odaklı 18 Mart mutabakatında da yer alıyor.HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ