Ördekli Kültür Merkezi’ndeki konferansa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, başkan yardımcıları, meclis üyelerive vatandaşlar katıldı. Başkan Mustafa Dündar, “Süleyman Gündüz, esasında diş hekimi. Ancak, dişhekimliği dışında Bosna’da savaşçı, Kudüs’te farklı bir mücadele adamı. Bütün dünyayla ilgili biri. Hiçbir şey yapamıyorsa, ilginç şeylerin fotoğrafını çeker. 5 yıl birlikte milletvekilliği yaptık. Güzel hatıralarımız var. İnşallah sohbetinden sizler de istifade edeceksiniz” dedi.
Kudüs’ün son derece ciddiye alınması gereken bir
şehir olduğunun altını çizen Süleyman Gündüz, “Kudüs iki dağın arasında bir
yer. Bütün insanlığa ait bir şehir. Kudüs, asla hafife alınmaz. Çünkü o
gökyüzünde inşa edilip yeryüzüne indirilen bir şehirdir. Yeryüzünde çok tanrılı
şehir panteonunu yerle bir etmiş isyancı bir şehirdir. Ama Kudüs’ün bir diğer
adı da ‘Yeruşalim’, yani Darüsselam’dır. Yani barış ve esenlik yurdudur. Bütün
mesele, Kudüs hangi anlayışla yönetiliyorsa, Kudüs o anlayışa yönelik hareket
eder. Yeryüzünde çok tanrılı din anlayışına asla boyun eğmemiş olan tek şehir
Kudüs’tür. Musevi kaynaklarına göre bu şehir, insanlığın yeryüzü serüveninin
başladığı yerdir” diye konuştu.
Gündüz, Kudüs’ün aynı zamanda Müslümanların ilk
kıblesi olduğunu söyleyerek, “Kudüs sokaklarının neresinde dolaşırsanız dolaşın
mutlaka bir peygamberin ayak izine rastlarsınız. Kudüs’te hangi mabedin
kapısını açarsanız açın, bir peygamberin sözüne rastlarsınız. Kudüs, seküler
bir şehir değil, kutsal bir şehirdir ve dolayısıyla Kudüs’ü konuşursak ilahi
metinler üzerinden konuşmak gerekiyor. Ama Kudüs bir kadının şehridir aynı
zamanda. Onu en ayrıcalıklı kılan belki de budur. Çünkü Hazreti Meryem’in
şehridir Kudüs. Kudüs’e gittiğiniz zaman o peygamberlerin getirdiği mesajlar, o
mabetlerde hala konuşulur” dedi.
Kudüs’ün tarihte 2 kere yerle bir edildiğini
anlatan Gündüz, “Kudüs, zulüm ile adalet arasında giden bir saat sarkacı
gibidir. Adaletle yönetildiği dönemlerde, barış ve esenlik şehri olmuştur. Zulümle
yönetildiği dönemlerde ise Allah bir kavmi gönderiyor ve yerle bir ediyor. 2
kez bu şekilde yerle bir edilmiştir. Bu anlamda Kudüs, bütün insanlığın imtihan
şehridir. Mirac hadisesiyle Müslümanların inancını denetleyen sınav şehridir.
Geçmiş peygamber için de bir sınav şehri olmuştur. Bu şehir barış ve esenlik
dönemini sadece Müslümanların elinde olduğu dönemde yaşamıştır. Hristiyan
anlayış hakim olunca Yahudi ve Müslümanları sürmüştür. Yahudiler geldiğinde
Hristiyan ve Müslümanları sürmüştür. Ancak Müslümanlar geldiğinde sadece diğer
dinlere de müsaade edilmiştir. Hazreti Ömer Kudüs’ü fethettiği zaman Yahudi ve
Hristiyanları emniyet ve güven altına almıştır. Bugün de insanlığın aslında
çokça ihtiyaç hissettiği anlayış tam olarak budur” diye belirtti.
“Kudüs’te barışı sadece Müslümanlar sağlayabilir”
Gündüz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kudüs herkesin şehridir. Ama bugün bunu
göremiyoruz. Bugün İslam coğrafyasında savaş ve kaoslar var. Kaldı ki sadece
İslam dünyasında değil, batı dünyasında da kaos var. Bu yıl Kudüs’ün işgalinin
100. yılı oldu. Şüphesiz Kudüs meselesi, Müslümanların meselesidir. Ama özelde
Türklerin meselesidir. Çünkü Selahattin Eyyubi’den miras aldığımız Kudüs’ü
İngilizlere biz teslim ettik. Geri almak da bu milletin meselesidir. Geri alıp
kendi tahtımızı kurmak değil, geri alıp inanan herkesin serbestçe ibadetini
yapabildiği bir yer olması için. Bunu sadece Müslümanlar sağlayabilir. Bugün
Müslümanlar barışı yeniden inşa etmelidirler. Üzülerek söylüyorum ki,
Müslümanlar son 2 yüzyıldır dünyada oluşmuş olan paradigmalara karşı hiçbir şey
söylememiştir. Artık bir şey söylemeleri gerekiyor. Barışın, esenliğin,
özgürlüğün, eşitliğin, adaletin ve merhametin dilini konuşmaları gerekiyor”
dedi.