İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Başbakanların
her an ipi cebinde gezmesini istemiyoruz. Başbakanların ve Cumhurbaşkanlarının
bir gömleği idamlık bir gömleği bayramlık demesini istemiyoruz" dedi.
Bursa'ya bir dizi ziyarette bulunmak için gelen
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, merkez Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya
Mahallesi'nde üniversiteli gençlerle bir araya geldi. 1980 Anayasası'nın darbe
anayasası olduğunu hatırlatan Soylu, 17 Eylül 1961 tarihinde asılarak idam
edilen Başbakan Adnan Menderes'i örnek göstererek, bir zamanlar Türkiye'de
başbakan ile cumhurbaşkanlarına ayar verilmeye çalışıldığını söyledi. Soylu,
"Biz iki adım attık, iki adım daha atmak istedik. Biz ilerlemeye çalıştık
ancak bizi ya darbeyle, ya ekonomik ya da siyasi krizlerle karşı karşıya
getirdiler. Bunu yıllardan beri yaşıyoruz. Artık biz bunun bu ülkede tekrar
etmesini istemiyoruz. Bizden sonra gelecek nesillerin de siyasi senaryolarla
karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Başbakanların her an ipi cebinde gezmesini
istemiyoruz. Başbakanların, cumhurbaşkanlarının bir gömleği idamlık bir gömleği
bayramlık demesini istemiyoruz. Biz bu ülkede güçlü, özgür, hür, ayakları
üzerinde duran, güçlü bir Türkiye, kuvvetli ve kudretli bir Türkiye olmasını
istiyoruz" şeklinde konuştu.
Milletin dışında herhangi bir gücün Türkiye'yi
terbiye edebilecek bir anlayışa bulaşmaması gerektiğini ifade eden Soylu,
"Bugün karşı karşıya kalmış olduğumuz sistem tam anlamıyla budur. Kimse
bizi terbiye etme haddini kendisinde bulamayacak. Ekonomik anlamda daha ileriye
gideceğiz. Onun için kişi başı milli geliri 25 bin dolar yapmak istiyoruz. Daha
iyi arabalarımız olsun, daha iyi evlerimiz olsun, har vurup harman savuralım
diye değil, dünyadaki zulümlere, dünyadaki yoksulluklara, fukaralıklara, sessiz
kalanlara karşı bunu istiyoruz" diye konuştu.
Buradaki programının ardından Mudanya Mutareke
Meydanı'na geçen ve vatandaşlara hitap eden Soylu, "Bize itimat edin. Biz
bugüne kadar size yanlış bir öneride bulunmadık. Allah'a sığınırız. Allah'tan
korkarız. Ezanların hürmetine söylüyorum. 200 yıl sonra, 300 yıl sonra gelecek
nesiller eğer 'Siz yanlış, eksik bir öneride bulundunuz' derlerse bizi lanetle
anarlar. Oysa bize, 'Ellerine geçen fırsatı silahla, zorlukla, şiddetle değil,
oyla, demokrasiyle Türkiye'yi geleceğe taşıdılar' diye dua etsinler
istiyoruz" dedi.