Acun Ilıcalı, "Survivor'da Mert stratejik hata yaptı, Beni en çok üzen Ersin oldu"

TAKİP ET

Acun Ilıcalı geçtiğimiz gece Hürriyet instagram hesabı üzerinden Ferit Ömeroğlu ile canlı yayın yaptı. Ilıcalı son dönemlerde yarışmadan elenen Mert ve köpeği Mess ile olan bağı sebebiyle milyonları etkileyen Ersin hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mert'in stratejik bir hata yaptığını söyleyen Acun Ilıcalı uzun zaman sonra ilk defa genel röportajda hayatına dahil sözler sarf etti.

Reklam
Reklam

Survivor 2020’de bu sene kendisini en çok üzen yarışmacının Mert değil Ersin olduğunu söyleyen Acun Ilıcalı, “Mert’in son iki üç haftada seyirciye verdiği elektrik ben şampiyon olacağım stratejisi değildi” dedi.

Bu arada canlı bağlantıda Ferit Ömeroğlu Hürriyet ailesi olarak Acun Medya ile halı sahada karşılaşabileceklerini söylerken Acun Ilıcalı bu duruma, “Acun Medya bünyesinden bir takım çıkarayım sizin takıma karşı... Benim saha da oynarız isterseniz... Yıldırım Demirören, Revna Demirören ile çok yakınımdır. Sevgili Ahmet’te benim yakın dostum bilirsin. Bütün ekibi bu maçtan haberdar edeceğim bunu da unutma... ” yanıtını verdi.

İşte röportajın tamamı;
*Teşekkür ederiz vakit ayırdığınız için...
- Rica ederim. Bana göre gazetecilikte bir çınar Hürriyet. Çok az vaktimiz kalıyor ama sizin gibi önemli yayınlara bağlanmak bizim için önemli...

*Herkesin kaldıracağı yük hacmi vardır. Kaldırabileceğinizden fazlasını yüklendiğinizi hissettiniz mi hiç?
- Güzel bir soru... Valla şöyle söyleyeyim... Bunu ben seçtim. Kendi tercihim ama kapasite olarak çok ciddi derecede limitlerimi zorladığımın farkındayım ama nankörlük yapmak istemiyorum. İnsanların iş bulamadığı dönemde kalkıp söylenmek de bana nankörlük gibi geliyor.

*Popülerlik, maddi güç, sosyal çevre, marka değeri, vizyon, güvenilirlik, samimiyet, vicdani yükümlülük, milli ve manevi değerler... Hangisinin olması daha çok duygusal tatminlik sağlıyor?
- O kadar çok şey saydın ki kayboldum arada çok teşekkür ederim o senin inceliğin... Soru güzel bir soru ama yanlış bir soru. Zor bir soru ile geldin. Güvenilir olmak benim için çok değerli, milli ve manevi değerlere sahip olarak biliniyorsam benim için çok güzel bir durum...

*Cevabını bilmediğiniz, öğrenmek istediğiniz soru ya da sorular var mı?
- Ronaldo, 1998 Dünya Kupası’nda acaba zorla mı sahaya çıktı? Bunu merak ediyorum mesela... O gün sponsor baskı ile çıktı dediler, hastaydı dediler... Bu sorunun cevabını merak ediyorum.

*Bu kadar ülkede format yapıyorsunuz. Birincilikler var. Televizyonculuğa dair bir Türk’ün aklına gelmeyen küresel bir hayali siz iki üç tur geçtiniz belki bugün… Bu konunun ülkemizde çok etkili gündem olmadığını düşünüyorum. Büyük başarıları kolay mı kanıksıyoruz sizce?
- Üzülerek söylüyorum ki ünlülerin zor durumu daha çabuk duyulur. Kötü haber daha popüler olur. Gazeteciliğin kuralıdır. Bir tane gazeteci abim vardı. Bir gün ona “bir hasta var sizin orda haber yapsan nasıl olur” dedim. Sana cevabı söylüyorum. “Suçlu doktor var mı?” dedi. Doktorun suçu varsa mükemmel bir haber yaparız bana güven dedi. Hatalar başarısızlıklar daha çabuk ön plana çıkar. Başarı çok ortalıklarda konuşulan şey değil. Duyulursa duyulur duyulmazsa yapacak bir şey yok. Önem verdiğim insanlar beni biliyor.

*Mert’in elenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Mert ile aranızda oluşan bağı seyirciler gibi biz de biliyoruz. Siz Mert’in zekasını ve analiz yeteneğini her zaman takdir ettiniz. Önümüzdeki sene Mert’i panoramada veya Survivor ekstra da görebilir miyiz?
- Mert ile dün beraberdik. Mert benim Survivor’da kafa olarak en denk gördüğüm yarışmacılardan biridir. Ama benim kafa olarak iyi bulmam kazanması anlamına gelmez. O Ses’te bile kazansın istediğim kişi kazanamadı. Mert'in şöyle bir hatası oldu. Yarışmada söyleyemedim çünkü yarışmacıların ortasında söyleyemem. Doğru yaptıklarını sandıkları şey bazen hata olabiliyor. Mert ilk yarıda çok iyiydi fakat ikinci bölümde bir sakatlanma süreci var, mental olarak yorgunluğu var ve bunu seyirciye yansıttı. Sakat halinde yarışırken seyirciden puan kaybetti. Açıkçası orda stratejik bir hata yaptı. Son iki üç haftada seyirciye verdiği elektrik ben şampiyon olacağım stratejisi değildi.

*Bildiğimiz kadarıyla Ersin dönmedi. Şu an morali nasıl ve neden dönmedi?
- Şöyle bir soru sorsam sende cevap bulamazsın. Nasıl dönecek? Ertesi gündü uçak. O gün kötü haberi de aldı o yüzden dönmek istemedi. İnsan olarak da çok severim. Bu sene beni en çok üzen Mert değil Ersin oldu. Filmlerde ölecek insan kendini belli eder ya bu adam ölecek dersin. Ersin burada sürpriz oldu ya Mert olmadı bu noktada...

*Bir İrem Kanan gerçeği var. Ayak tenisinde, futbolda, voleybolda rakip tanımıyorsunuz. Sosyal medyada da çok gündem oldu. Her eve lazım, gerçek sporcu gibi yakıştırmalar var. İrem Kanan’ı bir de size sormak istedim.
- İrem şöyle muhabirlikten arkadaşım zaten, ilk projelerimizden beri beraberiz. Yol arkadaşım, muhabirlikten gelme 8-10 kişilik kemik kadrom var. İrem’de onlardan biri... İrem’le birçok şeyi birlikte yaptık. Spora karşı merakı da var yeteneği de var. Olağanüstü bu konuda yetenekli. Bizi şöyle çözmen lazım. Hiçbirimiz 10 üzerinden 10 değiliz. 6’yız, 7’yiz ama bir araya geldiğimizde çok iyiyiz. İlk maçta da seyrettim. Esat’a yetenek olarak 10 üstünden 5 dersin ama bizim takımda bize katkısı dokuz olur. Hepimiz kapasitemizi bir buçuk iki kat olarak kullanabiliyoruz. Televizyonculukta başarıya ulaşan ekip ve takım ruhunu sporda da gösteriyoruz.

*Sizin son vuruşlardaki kalitenizi ne yapacağız? Hangi ara geliştirdiniz?
- Benim aslında pas yeteneğim çok yüksek... Ayak içi ile vurmaya alıştığım için ayak içi vurma kabiliyetim çok yüksek. Dünyanın en iyi çalım atanı değilim, üst düzey futbolcu değilim ama topu ayağıma aldığım zaman sahadaki herkesi çok iyi görebiliyorum. Biz Acun Medya olarak her zaman iddialıyız. Bu yarışmacıların da çok iyi bir futbol kapasitesi var. Pazar günü zorlanabilir belli olmaz ne olacağı...

*Hürriyet ekibi olarak biz de karşınıza çıkmak isteriz. NTV ekibi ile yaptığınız maç gibi bitmez diye düşünüyorum.
- Acun Medya bünyesinden bir takım çıkarayım sizin takıma karşı... Benim saha da oynarız isterseniz... Moralinizi bir tek bu konuda bozabiliriz...Yıldırım Demirören, Revna Demirören ile çok yakınımdır. Sevgili Ahmet’te benim yakın dostum bilirsin. Bütün ekibi bu maçtan haberdar edeceğim bunu da unutma...

*Fenerbahçe tarihinde bir maçın skorunu değiştirmek isteseydiniz hangi maçı değiştirirdiniz?
- Denizlispor maçı... Bu arada şunu da söyleyeyim o maçın adil olduğunu düşünmüyorum. O gün adaletin Türkiye’ye gelmesini isterdim. O gün maçtaydım ve sürekli konfeti atılmasından dolayı maç sürekli durduruldu. Bir maç kaç kere durdurulabilir? Bugün şampiyonlar liginde bir maçta konfeti atılsa bir maç kaç kere durdurulabilir? O durum haksızlık oldu gibi biraz...

*Playstation’da mı kaybetmek ayak tenisinde mi kaybetmek?
- Playstation...

*Sabah kahvaltısında cheesecake mi baklava mı?
- Cheesecake

*2pac'in bir konserine mi gitmek isterdiniz yoksa 2pac'i konuk etmek mi?
- 2pac’i konuk etmek isterdim.

*Hadise’yi kızdırmak mı, gönlünü almak mı?
- Hadise’yi kızdırmak.

*Bir oyuncusunu transfer etmek için Fatih Terim’i ikna etmek mi zor, Mesut Özil’i Fenerbahçe’ye transfer etmek mi daha zor?
- Fatih hocayı ikna etmek çok daha zor. Bu arada Fatih hoca da sınırsız kredi ve hatrım vardır yanlış anlamayın ama orada Galatasaray camiası da var. Teklif etmem bile sorun olur o yüzden.

*Sürat teknesi mi motosiklet mi?
- Sürat teknesi.

*Kızlarını mutlu eden bir baba mı, Televizyonda rakibi olmayan biri olmak mı?
- Kızlarını mutlu eden baba...

*Var Mısın Yok Musun’da finale gelip kutuyu açtırmak mı Hamdi beyin teklifini kabul etmek mi?
- Kutuyu açtırmak... Hayatımda hep kutuyu açtırdım zaten...

*Coğrafya öğretmeninizin (zülfü bey) ifade ediyorum demesi mi, fotokopi makinası sesi için kapınıza gelen komşu mu?
- Zülfü hoca...

*“Neden baba?” soruları mı, “Nasıl yapalım Acun bey” soruları mı daha zor?
- “Nasıl yapalım Acun bey?” daha zor...

*Acun Ilıcalı’nın uçağı olduğunu biliyoruz. Çok şükür maddi durumunuzun iyi olduğunu biliyoruz. İsteyip de alamadığınız ya da alabileceğiniz ama fiyatını yüksek bulup vazgeçtiğiniz bir örnek verebilir misiniz?
- Bir insanın alabileceği her şeyi almasını iyi bir şey olarak görüyorsanız bu iyi bir şey değil... Bu bir yerden sonra insanı boşluğa düşürür. (Kızı Melisa yayına girer.) Bu açıdan bakarsan insanın psikolojisi üzerinde ciddi bir sıkıntı yaşatabilir. Bu benim için değil birçok başarılı insan için böyle olur. Ben her şeyi aldım, artık amaçsız kaldım diye bir şey söz konusu değil. Arkadaşlarımla muhabbetten, kızlarımdan, ne bileyim kendi çevremden bu enerjiyi alırım. Bunun için maddi konular benim için büyük değil. Benim her şeyden aldığım zevki muhabir olduğum dönemde de alıyordum. Vatandaşlarımızın yaşadığı hayatı yaşıyorum. Sadece bazı lüksler var. Mesela uçak benim için bir kaçış noktası... Paralanmadan bir yerden bir yere gidebiliyorum. Onun dışında başarı konsantrasyon getiriyorsa kendi kariyerimde ulaşabileceğim birçok yer var ona odaklanıyorum.

*Başarıda gizli formül diye bir şey varsa bu nedir?
- Ben senin oturduğun koltukta kendimi görüyorum ve ne seyretmek istersem onu yayınlıyorum. Reyting formülüm bu... Televizyonda ne görüyorsanız benim seyretmek istediğim şeyleri görüyoruz. Reytingin formülünü çok iyi biliyoruz zaten istesek çarpı iki yapabiliriz ama konu o değil... İstanbul’da geziyorsun mesela... Sana gelip çok güzel programlar yapıyorsunuz diyorlar mutlu oluyorsun. Acun Firarda’dan itibaren bütün programlarımı oturup seyrederim. Gizli formülüm Türk insanının görmek istediğini üretebiliyorum.

*Futbolda yıldız futbolcular teknik direktör olunca kendi gibi yıldız oyuncuları sevmezler genelde… Hagi ve Misimovic örneği var. Sizin de gençlik yıllarınızı biliyoruz. İlker Yasin’in odasında uyumak, 98 dünya kupası, İstanbul’daki evden Fransa’daymış gibi bağlanmak vb... 25 yaşlarında bir Acun’un sizinle çalışmasını ister miydiniz?
- %100 isterdim. Oradaki kritik isim aslında ben yirmi beş yaşındayken Şansal Büyüka ve Can Tanrıyar ile çalıştım. Aşırı yaratıcıyım ve beni serbest adam olarak tanıtırlardı. Ben öğleden sonra uyuyordum. Şansal büyüka bunu biliyordu. Ondan çok şey öğrendim. Ekibin başı oydu. En büyük avantajım ben zaten muhabirdim. Kendi yanımda çalışan arkadaşlarımın nasıl mutlu olacağını biliyordum. 17-24 yaş aram aşırı extremdi. Üst üste mucizelerle hayatta olan biriyim. O dönemlerde sırtım sıvazlandığını için ve şefkat gördüğüm için bugün bu noktadayım. Ekip benim ruhuma sahip arkadaşlar var. Dün üç dört arkadaş geldi bir fikir bulmuşlar. Bu benim için çok güzel bir şey... Bayramda yapacağımız yayın için beş gün toplantı yaptık. Kafa çatlattık ne yapalım diye. Bana güven ve bayramda seyret. Bayramın 1. 2. 3. günü yayınlar yapacağız. 11 tane ünlü olacak anlat bakalım oynayacaklar. Kadroyu bu akşam ya da yarın anlatırız. Cedi Osman var mesela... Enis Arıkan ile Nisa olacak. Bülent Serttaş ile Yunus Emre olacak. Sarp Apak ile Ardahan olacak. Böyle herkesi bir yerden bulduk. Onun dışında dünyanın en büyük şovlarını bir araya getiriyoruz. Freddie Mercury, Bruno Mars gibi ünlülerin performanslarını sergileyecekler.

*Son yıllara göre bu yıl yarışmacılarla biraz daha içli dışı oldunuz gibi görünüyor.
- Bu konuda kendimi de eleştiriyorum. Yarışmacıları övdüğüm bir konuşma yaptım ama bugün kan gövdeyi götürüyordu. Onları övdükten sonra hepsi birden yükseldi. Yarışmacı gibi oldum bu sene. Haftada bir bende oyun oynuyorum. Normalde sezonda biri ya da iki kere yapardık. Burada kalınca yarışmacılarda beni yenmeye çalışıyorlar. Seyircilerimizin de bu konuda ilgisi var. Mesela voleybol oynadık 2 reyting almış. Basket oynadık 13 14 reyting... Açıkçası ilgi de olduğunun farkındayız.

*En son en çok neye şaşırdınız?
- En son Berkan’a şaşırdım. Bir anda bana doğru yürüyüp posta koyar gibi oyunu aldığını belirten bir konuşma yaptı çok şaşırdık çok güldük.

*En son hangi teklifi reddettiniz?
- Bir reklam teklifi geldi ona hayır dedim çünkü daha iyi bir teklif geldi. Onu kabul ettim. Çok reklam çektim ama son gelenin çok değişik bir senaryosu olduğu için etkilendim.

*En son hangi maçta “goool beee” diye bağırdınız?
- Milli takım Fransa golü... Fransa deplasmanında attığımız gol son iki üç dakikada atıldı. Çok sevindim.

*En son başınızı ne zaman yastığa koydunuz?
- Uyku saatlerim çok dengesiz bir tek onu söyleyeyim. Canlı yayında reklam arasında uyudum. O Ses’te canlı yayında 12 dakika reklamın 2’şer dakikası odaya gitmekle geçiyor zaten... 2 – 2.5 dakika uyuyup yayına döndüm. Şarj oldum.

*Sağlığınıza dikkat ediyor musunuz?
- Ediyorum diyemem ama etmiyorum da diyemem. Sigara kullanmıyorum bu çok avantajlı. Sigaradan nefret ederim, etrafımda içirmem. Sigaralı ortama girmem. Zararlı alışkanlıklarım yok.

*2012’de başladı O Ses Türkiye… Birçok yarışmacı geldi geçti. Birçok jüri değişti. Birçok jüri değişti. Sizce O Ses Kim Acun bey?
- Türkiye’de O Ses deyince aklıma Ebru Gündeş geliyor. Bizim Ebru ile muhabbetimiz çok farklı frekanstadır. Ebru benim muhabirlikten gelme sanatçımdır. O dönemlerde beni takip edip başarılı bulmuştur. Acun’un başarısından mutlu olduğunu hissettiğim isimleri belli yerlerde kullanmak istedim. Ben muhabirken de insanın aklı almadığı sanatçılarla güzel ve özel röportaj yapardım. Bazen herkes iyi niyetli olur ama iyi röportaj yapamaz. Ama ben karşı tarafa geçirirdim bunu. Hülya Avşar efsaneler yarattı ama değiştire değiştire seyirciyi rutinden kurtarmak isteriz. Aramın açık olduğu sanatçı yoktur mesela. Demek ki iyi götürmüşüm işi...

*İlişkilerinizi korumayı ve bu hissi oluşturmayı nasıl sağlıyorsunuz?
- Ünlü isimlere teklifi biz götürürüz. Yapamam diyen olmuştur. Mesela O Ses içinde öyle... Jüri için davet ediyorsun. Ben kendimi ekranda görmek istemiyorum diyebiliyor. Gönülsüz insanlarla çalışmayacaksın zaten. Maddi sebepten bir insanı projemde istemem ben... Bana bu kadar vermezseniz gelmem diyen sanatçımız vardı. Gelme zaten dedim. O Ses’in fiks bir bedeli vardır. O koltuğun rakamı da odur. Ebru Gündeş, Hülya Avşar, Sibel can, Murat Boz, Hadise... Bu isimlerle bizim ekibimiz maddi bir pazarlık hiç yapmadı. Biz hadise ile 10 yıldır çalışıyoruz. Bir gün para konuşmadık. Bu yapımın bir miktar kazanması lazım zaten. Maddi bir pazarlık yapmadık hiçbir zaman. Bu saydığım sanatçıları insanları nasıl tanıyor bilmiyorum ama ben böyle biliyorum. Mesela Murat bir düğün var seni istiyorlar diyorum. Para istemiyor, çıkıyor. Mesela Eser Yetenek Sizsiniz’e jüri oldu. Para konuşmayı unuttuk. Bana “ne önemi var” dedi. Eser ne alacağını bilmeden ilk programa çıktı.

*O Ses Türkiye yeni sezonu için toplantı yapabildiniz mi? Yeni dönemin jürileri belli mi?
- Yok henüz yapmadık. Survivor hayatımızı çok alıyor. Ciddi bir mesaimiz var. Arada bir Türkiye’ye geleceğim. 3 gün kalacağım ama ne yapacağım belli değil.

*Amokachi sizin sayenizde Fener’e gol attığında üzüldünüz mü?
- Çok karmaşık bir duyguydu. Ne hissettiğimi anlatamam şu anda. Sorduğun konuyu bilen kişi 5 bin kişi... Amokachi Beşiktaş’da oynuyordu. Uçağı kaçırdım gelemiyorum diye beni aradı. Ben de Aydın Ayaydın’ı aradım, söyledim. Uçakla gidip aldılar. Amokachi Fenerbahçe’ye o gün gol attı. Acı acı güldüm tabi. Orda şunu düşündüm. Beşiktaş’tan ekmek yiyorum. Futbolcu ve yönetim ile iç içeyim... Fenerin kalbimde farklı bir yeri vardır. O dönem Metin, Ali, Feyyaz, Sinan abinin filan olduğu kadro çok iyiydi. Rahmetli babam da bu kadroyu çok severdi. O yüzden Beşiktaş’ın farklı bir yeri vardır bende bu anlamda...

*Fatih Terim mektup yazmıştı 20 yıl önceki Fatih Terim’e… Acun Ilıcalı 20 yıl önceki Acun’a mektup yazmayı düşünür mü?
- Şöyle bir projem var kendimle ilgili.... TV hayatımla ilgili bir Stand - Up var. 200-250 tane gösteri yaptım üniversitelerde. Kendimle ilgili projeyi yayınlamak için dijital bir platform ile konuştum. 60’ardan 4 bölüm çıkar.

*Öldükten sonrası için bir planınız var mı? Öldükten sonra nasıl anılacağınızı düşünüyorsunuz?
- İyi anılacağımı tahmin ediyorum. Şu anda aldığım enerji çok iyi. Seyircilerimizden aldığımız enerji çok güzel. O yüzden herhalde insanlar beni iyi anlar diye düşünüyorum. Hayatım boyunca insanları mağdur etmemeye çalıştım ölünce inşallah iyi anılırım.

*Yaptıklarınızla rahmetli anne ve babanızın bulundukları yeri güzelleştirip onlara huzur ve ferahlık veriyorsunuz diye düşünüyorum. Bu da sizi motive etmeli...
- Benim çok duygulandığım bir anı. Teşekkür ederim bunu söylediğin için. Benim yaşadığım sevgi kat sayısı o kadar yüksek ki sevgiden sarhoş oluyorum. Bunu ne zaman hissediyorsun dersen mesela geçen annemle bir fotoğraf koydum anneler gününde... Altına o kadar güzel şeyler yazmışlar ki o duyarlılığın gösterilmesi çok hoşuma gitti. Normalde ne fotoğraf koyarsam koyayım altına döşerler. Annemle fotoğrafıma ilgi göstermeleri çok hoşuma gitti. Araba kazamdaki hız değildi. Araba lastiği patlayarak arabayı terk etti. Biraz adrenalini severim biraz. Bağımlılığım var adrenaline. Ama bu bağımlılığım mesleki başarımda etkilidir. Adrenalin bağımlılığın olmazsa benim alacağım riskleri alamazlar.

*İşinizdeki “çok iyi yapıyor” algısı sübjektif aslında… Kimine göre format seçmek, kimine göre sunuculuğunuz, kimine göre içerikteki zenginleştirmeler… Size sormak isterim. Neyi çok iyi yapıyorsunuz işinizde?
- Yapımcılığı. En iyi yaptığım o. Bir programın iyi olmasını sağlamak için bütün detayları ile ilgileniyorum Bu arada beni sen sunarken görüyorsun ama ben o sırada da yapımcılık yapıyorum. Her detayı bildiğim için montajda neyi nerede nasıl yapacağımızı bildiğim için çekerken montaj yaptığımız oluyor. Bu bir tek bende oluyor.