SİHA'lar PKK'yı hareketsiz bıraktı

TAKİP ET

Terör örgütü PKK son dönemde saldırılarını arttırırken 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik ve Dış Politikaları Araştırmalar Merkezi Başkanı Erol Başaran Bural'la son gelişmeleri konuştuk. Bural, 'Özellikle son iki yıldır İHA ve SİHA'larla terör örgütünün hareket kabiliyetinin kısıtlanması, Türkiye topraklarına girişlerinin zorlaşması, örgütün sıkışmışlık halini gösteriyor' diyor.

Reklam
Reklam

BU DURUMU KIRMAK İSTİYOR
PKK terör örgütünde yine bir hareketlenme görülüyor... Neye bağlayabiliriz?
Çözülmesi beklenen girift problemler var. S-400 hava savunma sistemi tedariki ve buna bağlantılı olarak F-35 savaş uçağı projesi üzerinden derinleşen Türkiye-ABD ilişkileri, tarihin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar iyi yürüyen Türkiye-Rusya ilişkileri, Ortadoğu başta olmak üzere bölgemizde süregelen çatışma ortamı, ABD’nin İran’a yönelik yaptırım kararlarının yarattığı belirsizlikler, İdlib bölgesinde artan çatışmalar, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama çalışmaları üzerinden artan gerginlik, “yenildiği ilan edilen” IŞİD terör örgütü sonrası bölgenin yeniden dizayn safhasına gelinmiş olması gibi problemleri kendisi için bir fırsata çevirmek isteyen PKK terör örgütü, her zamanki pragmatist yaklaşımını sergileyerek terör eylemlerini arttırmaya ve yaymaya başladı. PKK’nın eylemlerini arttırmasındaki bir diğer neden ise örgütün Türkiye’deki eylem kapasitesinin azalmış olması ve içerisinde bulunduğu sıkışmışlık halini kırmak istemesi.

Hangi önlemler eylem kapasitesinin azalmasında etkili oldu?
Özellikle son iki yıldır, insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) gibi terörle mücadeleye dahil edilen teknolojik ürünlerin yarattığı kuvvet çarpanı etkisiyle terör örgütünün ülkemiz içindeki hareket kabiliyeti kısıtlanmış, Irak ve Suriye kuzeyinde yapılan operasyonlar neticesinde Türkiye topraklarına girişlerinin oldukça zorlaşmış olması örgütün bu sıkışmışlık halini ortaya koyuyor. PKK bu nedenle eylemsizlikten sıyrılmak, ülkenin dikkatlerini birkaç farklı noktaya daha çekmek maksadıyla terör eylemlerini sayısal olarak arttırdı. Diğer yandan PKK terör örgütüne biçilen IŞİD’le mücadele rolüne Suriye’de daha fazla söz sahibi olma, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını koruma, İran’la angajmana girme ve İran’ın hareketlerini sınırlama, Türkiye’yi zayıflatma gibi yeni roller eklemleniyor. IŞİD’le mücadele rolünde “başarı kazandığı” şeklinde yaratılan algı sayesinde uluslararası kamuoyunda parlatılan PKK terör örgütü, kendisine biçilen yeni roller için de rüştünü ispatlamak gereği duyarak, bölgenin tamamına yayılmış eylemler düzenlemeye çalışıyor.

SINIR ÖTESİNDE DAHA FAZLA
İHA ve SİHA’lar epey etkili oldu, öyle ki lider kadrosu dahil örgüte büyük darbe vuruldu. Buna rağmen saldırılar sayıca artmış görünüyor...
Artan PKK eylemlerinin dikkat çekici bir boyutu, terör eylemlerinin sınırlarımız ötesinde eskisine nazaran daha çok görülüyor olması. Asıl hedefi her zaman için Türkiye olan PKK terör örgütü, kendisi için uygun gördüğü dönemsel avantajlardan da faydalanıyor. İçinde bulunduğu dönem için ağırlık merkezi olarak belirlediği Suriye’de yoğunlaşmayı, eylemlerini de Suriye ve Irak kuzeyinde yoğunlaştırmayı tercih etti. Yurtiçinde güvenlik güçlerimizin imkân ve kabiliyetlerinin tamamını teröristle mücadeleye ayırdığını, terörle mücadele edilen bölgelerde alan hâkimiyetinin güvenlik güçlerinde olduğunu, güvenlik güçlerinin istihbarata dayalı ve sonuç alıcı etkin operasyonlar düzenlediğini kabul eden PKK, yurtdışındaki terör eylemlerinin sayısını ve şiddetini önceki dönemlere oranla arttırdı.

KENDİSİNE ALAN AÇMA HAMLESİ
Açar mısınız?
PKK terör örgütü içinde bulunduğu atıl durumunu geliştirmek, eylemsizlikten sıyrılmak, kendisine yeni bir alan açmak için başka bir hamle daha yaptı. Teröristbaşı ile görüşmelere izin verilmemesini, teröristbaşının İmralı’daki durumunun iyileştirilmesini öne sürerek daha önceki dönemlerde de gerçekleştirdiği açlık grevi eylemlerine son altı ayda yeniden hız verdi. Örgüt bir yandan Türkiye’deki cezaevlerinde tutuklu teröristlerin başlattığı açlık grevlerini bir kampanyaya dönüştürerek eylemi cezaevlerinin geneline yayarken, diğer yandan bu eylemlerin etkisini arttırmak için başta Avrupa ülkeleri olmak üzere geniş bir coğrafyada açlık grevi/ölüm orucu eylemi başlattı.

HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ