'Kötü gün' kavgası... Aralarındaki gerilim tırmanıyor

TAKİP ET

Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarından sonra alınması muhtemel tazminatlar için 'hasar danışmanlık' adı altında bine yakın şirket faaliyet gösteriyor. Ancak bu şirketlerle barolar arasında gerilim yaşanıyor. Çok sayıda baro, şirketler aleyhinde savcılığa başvurdu, davalar açıldı. Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, 'Vatandaş acılı haldeyken, çoğu zaman kaza yerinde sözleşme imzalatıyorlar' derken, hasar danışmanlık şirketleri ise yasal engel olmadığını savunuyor.

Reklam
Reklam

TÜRKİYE’de hemen her yıl yüz binlerce trafik kazası yaşanıyor. Bu kazalarda çok sayıda kişi ya yaralanıyor ya hayatını kaybediyor. Kaza sonrası, trafik sigortası kapsamında sigorta şirketinden alınacak tazminatlar için de yüzlerce şirket faaliyette. ‘Hasar danışmanlık’ adı altında faaliyet gösteren şirketlerin sayısı bine yakın. Bu şirketler ile barolar arasında ise gerilim her geçen gün tırmanıyor. Sakarya, Amasya, Çanakkale, Ankara, Gaziantep’in de aralarında olduğu çok sayıda baro savcılıklara başvurdu. Avukat Seçil Altuğ’un şikâyeti sonrası Gül Hasar Yönetimi AŞ’nin sahibi Mikâil Karakuş (35) ile şirketin Ege Bölge müdürü Yener Adım (37) hakkında, 1 yıldan 3 yıla hapis istemi ile dava açıldı. Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşması geçen 26 Şubat’ta yapıldı. Anılan duruşmada, Aydın Barosu’nun davaya katılma talebi kabul edildi.

YAPTIKLARI İŞ YASADIŞI
Aydın Barosu Başkanı Avukat Gökhan Bozkurt, bu kişilerin yaptığı işin yasal olmadığını belirterek, “Avukatlık yapma yetkileri olmadığı halde bu işleri yapıyorlar. Hasar danışmanlık adı altında her yerde varlar. Vatandaş acılı haldeyken çoğu zaman kaza yerinde sözleşmeyi imzalatıyorlar. Ancak vatandaş bir süre sonra avukata gidiyor. Avukatın takip yapabilmesi için önceki vekâletnamedekileri azletmesi gerekiyor.  İlk şoku orada yaşıyor. Bakıyor ki haberi olmadan‘Kötü gün’ kavgası... Barolar ve ‘hasar danışmanlık’ şirketleri arasında gerilim tırmanıyor

50-100 kişiye vekâletname vermiş. Her bir kişinin azledilmesi için 2.500-3 bin lira ödemesi gerekiyor. Listede 50 kişi varsa vatandaşın 100 -150 bin lira harcaması gerekir. Ellerindeki sözleşmeyi de tehdit olarak kullanıyorlar” yorumunu yapıyor. Av. Bozkurt, sigorta şirketinden alınan paranın yüzde 50’sinin bu şirketlerce alındığını ifade etti.

YA MEZARLIKTA YA TAZİYEDE
Bozkurt açıklamasının devamında şunları söylüyor: “Bu kişiler, kaza olur olmaz olay yerine varıyor. Oraya gelip kartvizit bırakıyorlar. Bu durum utanç verici bir hal aldı. Kazadan geriye kalanlarla görüşmeye çalışıyorlar. Eğer oraya ulaşamamışlarsa morgun önünde bekliyorlar. Morgun önünde bulamazsa cami bahçesinde buluyorlar. O da olmadı mezarlıkta yakalıyorlar. En kötü ihtimal taziye evine geliyorlar. İki kardeşten biri öldü; diğeri hastaneye kaldırıldı. Aile, cenaze sonrası hastaneye gidiyordu. Bu kişilerin, aileyi hastanede beklemelerine şahit oldum” dedi.  “Ortada bir şebeke var” diyen Bozkurt  “Bunun içinde her kim varsa, menfaat karşılığında bunlarla haber veriyorsa bu suçu işliyor. Bu şirketleri denetleyen hiçbir mekanizma da yok.”

YASAL BİR ENGEL YOK, YARISINI ALMIYORUZ
HAKKINDA dava açılan isimlerden Mikâil Karakuş ise, “Yaptığımız işin önünde yasal bir engel yok. Mağdurların haklarını korumak için çalışıyoruz” dedi. Karakuş, yüzlerce şirketin faaliyette olduğunu belirterek “Ortada büyük bir rekabet var zaten. Sigorta parasının yarısını almamız söz konusu değil. Yoğun bir rekabet var şirketler fiyat kırıyor.
Yüzde 15 ile 25 arasında bir pay alıyoruz” dedi. 30 şube ile faaliyet yürüttüklerini kaydeden Karakuş; “Esas mağduriyeti avukatlar yaratıyor. Onlar yapamadığı işi yapıyoruz. Geçen yıl 100’e yakın dosya zaman aşımına girdiği için hak sahibi parasını alamadı. Bu insanları dolandırmıyoruz, çantacı da değiliz” dedi. Karakuş 20 yıldır bu alanda çalıştığını belirterek “Hakkımda ilk kez dava açıldı. Ancak, 10’a yakın takipsizlik kararım da elimde” dedi.

HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ