İmamoğlu AK Parti'ye çağrıda bulundu

TAKİP ET

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve 55 il başkanıyla birlikte açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu yeniden seçim iddiaları üzerine "O zaman iki ayda bir seçim yapalım. Ne olacak Allah aşkına yazık günah. Demokrasinin gereği seçimi kaybeden gelip kazananın elini sıkması gerek, onu yerine getirsinler. Yeter, bu memleket artık ofsayttan gol yemesin. Normalleşelim artık" diye konuştu.

Reklam
Reklam

İmamoğlu'nun açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
-- Bu gecikmenin her anı vatandaşların da hizmet kalitesini ertelediği gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni de zarara uğratmaktadır. İstanbul'a hizmet konusunda acele etmekteyiz. Bir an önce tespitlerimizi yapalım, felsefimizi tüm halkımıza aktaralım, gençlerimiz, kadınlarımız için acelemiz var.

-- Partizanlık dönemi bitmiştir. 80 ilin başkanı huzurunda söylüyorum. Partililerimizin de böyle bir anlayışı alkışladığı dönem başlayacaktır. Bu şehirde insanlar daha çok mutlu olacak. Bir arkadaşım bana mesaj attı metrobüste insanlar birbirine yer vermeye başladı diyorlar. 16 milyon insana hizmet edeceğiz. Rakibimizin adına bu süreci yönetenlerin çırpınışlarını anlıyorum. Ülkemize de şehrimize de zarar veriyorlar. Bu şehri dünyanın her yerinden izliyorlar.

-- YSK'nın sürecini bütün arkadaşlarımızla takip ediyoruz. Aldıkları kararları takip ediyoruz. Arkadaşlarımız, MHK üyelerimiz, tüm çalışma arkadaşlarımız süreci takip ediyorlar. Beklentimiz, bir an önce sürecin sonuçlanması. Bu sürecin teminatı YSK'dır. Günün sonunda YSK'nın en doğru kararı vereceğini umuyoruz. Ama sürecin uzaması bizi, vatandaşlarımızı üzüyor. Sürecin netlik kazanması, toparlanması adına sağlıklı adımların atılması gerekiyor. Başka arayışlara girenleri görüyoruz. Anlamlı olmadığını, sadece demokrasinin gereği olan bu seçimlerde nasıl kazanarak geliyorsanız, kaybederek gitmeniz gerektiğini de anlamanız gerekiyor.

-- Sayma çeşitleri değişiyor. Ne olursa olsun, bu süreç bitsin artık, bu şehir yoruldu. Şehir acil bir yönetime ihtiyaç duyduğu günlerdeyiz, halen yoksulluğun, işsizliğin en derinden hissedildiğini biliyoruz. Özellikle büyük kentlerde ekonominin insanları mağdur ettiğini biliyor, bir an önce yönetime gelip katkıda bulunmak, yaşanan sorunları çözmek istiyoruz. Bu şehrin çocuklarını eşitlemek, hangi görüşte, etnik kökenine ya da yaşamına sahip olursa olsun eşit çocuklar olması için çalışmalara başlamak istiyoruz. Hayata tutunamamış, 350 bin 18-25 yaş arasında işsiz genç var. Hala enflasyonun can yaktığı İstanbul'da işsizliğe nasıl çözüm bulunur çalışmalıyız.

- Başarısız oldunuz, yarın birbirinizi teselli edersiniz. Kişiler gelir geçer, kurumlar kalır. Kişişlerin şahsi bekalarının hiçbir önemi yoktur.

-- Seçimin meşruiyetini beş yıl boyunca sayın Yavuz ve onun gibi kaybeden birkaç kişi tartışacak. 16 milyonun öyle bir derdi yok. Sözlerinin hiçbir anlamı yok.

-- AK Partili hemşehrilerime de sesleniyorum, tamamiyle kucağımı açmış bir şekilde dostlarıma sarılmak istiyorum. AK Partili vatandaşlarımı tüm değerleriyle kucaklayacağımı belirtmek istiyorum. Görecekler, adamcılığın olmadığı ve hizmetin karşılığının sorulmadığı bir dönemi yaşatacağız. Onların siyasi düşüncelerine olan saygılarımızdan zerre şüphe etmesinler.

-- Siyasi fikirlerimiz ne olursa olsun, İstanbul'a hizmet döneminin başlamasını istiyorum ve bir an önce normalleşen ve seçim koordinasyonundan değil, hizmet ettiğimiz sokaklardan size seslenmek istiyorum.

-- Yüksek Seçim Kurulu'nun en hızlı bir şekilde süreci sonlandıracağını umut ediyorum.

'KENDİLERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUNLAR'
İmamoğlu, basın mensupları tarafından kendisine sorulan sorulara ise şu şekilde yanıt verdi:
-- (Seçim güvenliği ile ilgili soru) Seçimden önce birçok şüphe ile seçime girdiğimiz doğru. Ancak topluma sıfır tereddüt, sıfır şüphe mesajını veren kurumları hatırlatayım: En başta YSK, sonra AK Parti. Ne olduysa, seçim günü bu ortamı hazırlayan ve kendilerinin emin olduğu süreçte bugün seçimi kaybettiler diye her unsurunu sorgularken, niçin aynaya bakmazlar anlamış değilim. bir suçlu varsa aynaya baksınlar, kendileri hakkında suç duyurusunda bulunsunlar. Bazı başvuruları gördükçe "Sandıkta geçmişte neler dönmüş" diye düşünmüyor değilim. Atadıkları sandık kurulu başkanları var, başkan yardımcıları var, kendi partilerinden ve ittifak partisinden üyeleri var, biz azınlığız. Tutanağı tutan onlar, kaybettik diye her şeyi didik didik eden de onlar. Vatana millete hesap veremezler. Akıl tutulması yaşamasınlar, bu memleketin bu güzel şehrini sadece İstanbullular değil, bütün dünya takip ediyor. İstanbul'un kaderiyle oynamasınlar. Biz 145 yıldır demokrasi için mücadele ediyoruz. Bu süreçte elbette hatalar olacak ancak çok büyük hataları memleket kaldıramaz. Dolayısıyla ben sağduyulu insanlara kendi partileri içerisinde tavır ve davranışlarında dikkat etmeleri hususunda uyarıyorum ve göreve çağırıyorum. Seçimin sonucu belli, suyunu çıkarmayın. Çok çalış, 5 yıl sonra da sen kazan. Biz çok çalıştık, hatalarımızdan ders çıkardık. VAR sistemi kabul etti, hakem golü verdi, tribünlerde her iki takımın taraftarları da alkışlıyor, sahada ise iki oyuncu "Olmaz" diye ağlaşıyor.

'DEMOKRASİNİN GEREĞİ, KAYBEDENİN KAZANANI TEBRİK ETMESİDİR'
-- (Seçimlerin tekrarlanmasına ilişkin gelen soru) O zaman biz her iki ayda yeni seçim yapalım.  Ne olacak Allah aşkına yazık günah... 5 yaşındaki çocuk bile partilerin ismini biliyor artık, bıraksınlar da bu çocukları eğitelim.

-- Bazı sözleri kulağım duymuyor, duymak da istemiyorum. Demokrasinin gereği, seçimi kaybedenin gelip seçimi kazananın elini sıkması ve tebrik etmesidir, bunu yerine getirsinler.

'MEDYAYI TEHDİT ETMEDİM'
-- (Medya kuruluşları ile ilgili sözleri üzerine) Ben medyayı tehdit etmedim. Öfke, nefret, kin benim hayatımda hiçbir zaman olmadı. Ben bazı kurumlara ne kadar itibarlı olduklarını soy adlarıyla hatırlattım.