Geçici konutların kalıcı göçebeleri... Depremzede Samsat'ın konteynerde 3. yılı

TAKİP ET

Adıyaman'ın Samsat ilçesini önce 5.5 büyüklüğündeki 2 Mart 2017 depremi vurdu. Evlerin büyük bölümü hasar gördü. 24 Nisan 2018'de 5.1 büyüklüğündeki ikinci depremde ise bu büyüklükteki depremlere dayanması beklenen konutlar yerle bir oldu. Bu evleri, Atatürk Barajı sebebiyle 30 yıl evvel ilçenin taşınması sırasında devlet yapmıştı.22 Aralık 2018'de teslim edileceği söylenen deprem konutları ise bir türlü bitmedi.

Reklam
Reklam

Depremzede Samsatın konteynerde 3. yılı: Geçici konutların kalıcı göçebeleriSamsat uzun yılların en soğuk ve yağışlı kışını yaşıyor. Sokakları bileğinize kadar çamur içinde. İlçe nerede başlayıp bitiyor, merkezi neresi, çarşısı neresi ayırt etmek güç.

Kale, Baraj, Yavuz Selim ve Örentaş mahalleleri kocaman bir konteyner kent oluşturuyor. Her üç kişiye bir konteyner verilmiş, her bir konteyner 21 metrekare. Yavuz Selim Mahallesi’nde rastgele kapıları çalıp hatır soruyoruz. Samsat’ta kimse kapısını çalanı geri çevirmiyor, bir bardak çay içmeden göndermiyor.
Ayakkabınızı çıkarıp konteyner evlerin zeminine bastığınızda, nemli soğuk sanki ışık hızıyla bacaklarınızdan tırmanıyor, iliğinize işliyor. Halı üzerine atılan minderlerde oturulduğundan soğuktan kaçılmıyor. Her konteynere bir klima takılmış, onunla ısınıyorlar. Kapattığınız an evin içi buz kesiyor. Evlerin içi soğuk ama aynı zamanda havasız. Samsat’ın okulu, çarşısı, belediyesi de ya çadırda ya konteynerde.

HERKES HUZURSUZ
Samsat’ta ilk deprem 2017 Mart, ikincisi 2018 Nisan’da oldu. Küçük çapta da olsa depremler yine başladı. En son 4 Ocak’ta 3.1 büyüklüğündeki depremle sarsıldılar. İlçede herkes huzursuz. Yine büyük bir deprem olmasından korkuyorlar. Kalıcı konutların 22 Aralık 2018’de teslim edileceği belirtilmişti. Verilen tarih geldi geçti ama evler teslim edilmedi. Konutların durumuna bakmak için gittiğimizde bir bölümünün neredeyse bitmiş olduğunu gördük ama altyapı çalışmaları tamamlanmadığından çamur nedeniyle yanlarına yaklaşmak bile mümkün değildi. Bir bölümü ise henüz kaba inşaat halinde, duvarları şiddetli yağmur nedeniyle ıslak. Yakın zamanda içine girip yaşamak imkânsız görünüyor. Samsatlının da bu yönde bir inancı kalmamış. Merkez mahallelerde elektrik ve su faturaları devlet tarafından karşılanıyor ama köylerde durum farklı. Köylerde halk hayvancılık yaptığından herkes kendine verilen konteynerin kendi hayvanlarının yakınına kurulmasını istemiş. Oysa toplu bir mahalle kurulmadığı takdirde faturalar devlet tarafından ödenmiyor. Konteynerleri elektrikle ısıtmak pahalı olduğundan kimi soğukta oturuyor kimiyse tehlikeli olduğu halde kömür sobası kurmuş.

KIŞIN ÜŞÜYORUZ, YAZIN PİŞİYORUZ KONTEYNERİN İÇİNDE
Gülsüm Parlak: İneğimiz, iki buzağımız vardı, sattık. Konteynerlerin arasında komşuları rahatsız ediyor. Hayvanları koyalım diye çadır verdiler ama su yok. Dışarısı çamur içinde evleri temiz tutamıyoruz. Kızıma okula giderken bot yetmedi, çizme aldım. Evlerimiz gitti, kendi evimize yeniden para ödüyoruz. Zaten inşaatlar da durdu, işçilerin bir kısmı işten çıkarıldı. Maddi durumum olsa bir dakika burada kalmam. Eşim işçi, dışarı gidiyor çalışmaya. Dört çocuk, eşim, ben ve kayınbabama iki konteyner verdiler. Isınma klima ile. Yetmeyince komşulardan elektrik sobası alıyorum. Konteynere su sızıyor. Çamaşır makinem çürüdü, yenisini almak zorunda kaldım. Döşekler diğer konteynerde duruyor, akşamları bu odaya taşıyoruz, bir arada yatıyoruz. Suriyelilere acıyorduk, aynı duruma düştük. Buraya deprem bölgesi diyorlar, evleri yine aynı yere yaptılar. Başka yere taşısalardı ya. Hâlâ deprem oluyor, biz o evlere nasıl gireceğiz?

HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ