- İSTANBUL’A KÖTÜLÜK: Konuşmamızın en başında Binali Yıldırım, yerel seçimin ideolojik bir hesaplaşma alanına çekilmemesi gerektiğini söyledi. “Ne demek bu? Biraz açar mısınız?” diye sordum. İşte söyledikleri: “Yerel seçimi, bir hesaplaşmaya dönüştürmemek gerekir. Bu seçimde sadece İstanbul’u, İstanbul’un sorunlarını, İstanbul’un geleceğini konuşmalıyız. Konuyu İstanbul dışına taşırmak, İstanbul’a kötülük yapmak anlamına gelir.”
- SAMİMİYETLE: “Aday olmayı en baştan beri düşünüyor muydunuz?” diye sordum Binali Yıldırım’a... “Samimiyetle söylemem gerekirse başlangıçta zihnimde değildi” dedi. Ardından da ekledi: “Görev verildiği andan itibaren ise dört elle işe sarılmış durumdayım. Proje ve icraat zaten bizim işimiz. 16 yıldır yaptığımız iş... İstanbul’un tüm konuları, benim zaten bildiğim konular.”
- FENA DEĞİL: Peki ya anketler? Acaba anketler ne diyor? Yıldırım, anketlerle ilgilenmediğini söyledi. İstanbul’u dinlediğini, vatandaşla sohbet ettiğini, vatandaşın beklentilerini anlamaya çalıştığını belirtti. Ben hemen atıldım: “Vatandaşla temasınızda ilk intibaınız nasıl?”. Binali Bey gayet soğukkanlı bir edayla “Fena değil” yanıtını verdi.
- ADAYLARA BAŞARILAR: “Rakibiniz hakkında... Rakipleriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna kelimesi kelimesine şu cevabı verdi Binali Yıldırım: “Hiçbir rakibimi küçümsemem. Kavga niyetinde değiliz. Bütün adaylara başarılar diliyorum.”
‘ŞEHİR TERASLARI’ GELİYOR
- Benim açımdan İstanbul’un en büyük sorunu şu: Kocaman binaların arasında sıkışıp kalmak... Nefes alınacak yerlerin azlığı... Şehrin göbeğinde yaya mekânlarının kısıtlı oluşu...
- Binali Yıldırım, işte bu soruna çare olarak “Şehir Terasları” projesini geliştirmiş. “Şehir Terasları”, yayalar için yolların üstüne yapılacak olan yeşil köprüler ya da yaya platformları... Binaların arasında sıkışıp kalmış vatandaşlarımızın nefes alabileceği, yeşillendirilmiş alanlar...
- Binali Yıldırım’a “Üste böyle bir platform yaptığınızda altta distopyatik boğucu bir hava oluşmaz mı?” diye sordum. Gülümseyerek cevap verdi: “Oluşmayacak. Çünkü şehir teraslarının altında araçların duraklayacağı yerler ve yayaların erişim yollarının üzeri tamamen açık olacak.”
- New York’ta, Seul’de benzer projeler geliştirilmiş ve hayli de olumlu sonuçlar alınmış. Binali Yıldırım, şehir terasları projesinin önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyor.
HARBİYE AÇIKHAVA’YA AÇILIR KAPANIR TAVAN
- Yaz ayları geldiğinde hepimizi bir heyecan kaplar. Neden? Çünkü Harbiye Açıkhava’nın vakti gelmiştir... Fakat Eylül’le birlikte Harbiye Açıkhava’nın ömrü de sona erer... Çünkü kışa uygun değildir...
- Binali Yıldırım, Harbiye Açıkhava’nın bu kaderini değiştirecek bir projeyle yola çıkıyor. Üç ayda 60-70 organizasyon yerine 12 ay boyunca yüzlerce etkinliğin yapılmasını sağlayacak bir projeyle...
- Projeye göre... Açıkhava’nın üstü açılır kapanır olacak. Hareketli bir tabanı olacak... Ha! Bu arada “Açıkhava” demeye devam edeceğiz. Çünkü sadece çok gerekli zamanlarda üstü kapatılacak.YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
- SAMİMİYETLE: “Aday olmayı en baştan beri düşünüyor muydunuz?” diye sordum Binali Yıldırım’a... “Samimiyetle söylemem gerekirse başlangıçta zihnimde değildi” dedi. Ardından da ekledi: “Görev verildiği andan itibaren ise dört elle işe sarılmış durumdayım. Proje ve icraat zaten bizim işimiz. 16 yıldır yaptığımız iş... İstanbul’un tüm konuları, benim zaten bildiğim konular.”
- FENA DEĞİL: Peki ya anketler? Acaba anketler ne diyor? Yıldırım, anketlerle ilgilenmediğini söyledi. İstanbul’u dinlediğini, vatandaşla sohbet ettiğini, vatandaşın beklentilerini anlamaya çalıştığını belirtti. Ben hemen atıldım: “Vatandaşla temasınızda ilk intibaınız nasıl?”. Binali Bey gayet soğukkanlı bir edayla “Fena değil” yanıtını verdi.
- ADAYLARA BAŞARILAR: “Rakibiniz hakkında... Rakipleriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna kelimesi kelimesine şu cevabı verdi Binali Yıldırım: “Hiçbir rakibimi küçümsemem. Kavga niyetinde değiliz. Bütün adaylara başarılar diliyorum.”
‘ŞEHİR TERASLARI’ GELİYOR
- Benim açımdan İstanbul’un en büyük sorunu şu: Kocaman binaların arasında sıkışıp kalmak... Nefes alınacak yerlerin azlığı... Şehrin göbeğinde yaya mekânlarının kısıtlı oluşu...
- Binali Yıldırım, işte bu soruna çare olarak “Şehir Terasları” projesini geliştirmiş. “Şehir Terasları”, yayalar için yolların üstüne yapılacak olan yeşil köprüler ya da yaya platformları... Binaların arasında sıkışıp kalmış vatandaşlarımızın nefes alabileceği, yeşillendirilmiş alanlar...
- Binali Yıldırım’a “Üste böyle bir platform yaptığınızda altta distopyatik boğucu bir hava oluşmaz mı?” diye sordum. Gülümseyerek cevap verdi: “Oluşmayacak. Çünkü şehir teraslarının altında araçların duraklayacağı yerler ve yayaların erişim yollarının üzeri tamamen açık olacak.”
- New York’ta, Seul’de benzer projeler geliştirilmiş ve hayli de olumlu sonuçlar alınmış. Binali Yıldırım, şehir terasları projesinin önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyor.
HARBİYE AÇIKHAVA’YA AÇILIR KAPANIR TAVAN
- Yaz ayları geldiğinde hepimizi bir heyecan kaplar. Neden? Çünkü Harbiye Açıkhava’nın vakti gelmiştir... Fakat Eylül’le birlikte Harbiye Açıkhava’nın ömrü de sona erer... Çünkü kışa uygun değildir...
- Binali Yıldırım, Harbiye Açıkhava’nın bu kaderini değiştirecek bir projeyle yola çıkıyor. Üç ayda 60-70 organizasyon yerine 12 ay boyunca yüzlerce etkinliğin yapılmasını sağlayacak bir projeyle...
- Projeye göre... Açıkhava’nın üstü açılır kapanır olacak. Hareketli bir tabanı olacak... Ha! Bu arada “Açıkhava” demeye devam edeceğiz. Çünkü sadece çok gerekli zamanlarda üstü kapatılacak.YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ